October 2006



Halamiz 22 Ekim Pazar gunu Turkiye’ye geri dondu. Cok alismistik varligina. Hersey icin tesekkurler; seni cok ozleyecegiz…


14 Ekim annemin dogumgunuydu. Ufak bir pasta ile kutladik. Emir anneannesinden once ufledi mumu. Ustune de “Happy Birthday to you” sarkisi soyledi.


Bu Pazar Queens Farm’a kabak toplamaya gittik. Aldigimiz kabaklar hala oyulmayi bekliyor, curumeden yapabilsek bari.


Evet, sonunda biz de buyuk arabali buyuk aile kivamina gelip ilk SUV’mizi aldik. Yillardir Serkan’la benim kahrimizi ceken emektar arabamizi galeriye acimasizca birakip kacarken, “acaba buna sigabilecek miyiz” diye dusunmuyor da degildik.
Siki durun futbol antrenmanlari; ogullarimla biz geliyoruz!



Bugun hepimiz icin bir donum noktasiydi. Sabah 8:30’ta babasiyla beraber biraktik okuluna. Bir ogretmen elinden tutup iceri goturdu bebegimi. Gotururken de, “Simdi benimle uslu uslu gelirse, iyiye isaret demektir” dedi. Bir elinde beslenme cantasiyla tipis tipis gitti aslanim. Kalakaldik kapinin gerisinde, karmakarisik duygular icinde. Utanmasak biz aglayacaktik onun yerine, biz kosacaktik onun pesinden. Ne zormus meger.
Ilk ay, haftada 5 gun sabah 8:30-11:30 arasi gidecek okula, alisma surecinde. Sonra haftada 3 gun, 9:00-4:00 arasi.
Almaya gittigimde, ogretmenleri ilk gunun gayet guzel gectigini soylediler. Beslenme cantasina koydugum muzunu da yemis itirazsiz. Gururla elele tutusup ciktik okulun kapisindan. Bakalim onumuzdeki gunlerde neler olacak…